Bir yapıya çok içerden ya da çok uzaktan bakmak yanıltıcı olabilir. Son 9 yılda üye sayısını 10’a katlayarak kamu iş kolunda Türkiye’nin en büyük konfederasyonu haline gelen Memur-Sen’e hem içerden hem dışarıdan bakmanızı sağlayacak bir fırsat var önümüzde. Biri sendikanın resmi sitesindeki Olağan Kongreye ait haber, diğeri 17 Mart 2011 Tarihli Vatan Gazetesinde yayımlanan Kemal Göktaş imzalı haber. Alıntıları harmanlayınca, sağlıklı bir ortalama alırız diye düşünüyorum:
Eğitim bir-sen’in MEB Şura Salonu’nda yapılan kongresine, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın yanı sıra çok sayıda AK Parti Milletvekili de katıldı.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, 2002’de 18 bin olan üye sayısı 2011 Şubatı itibariyle 170 bine çıkardıklarını açıklayarak, sendikacılığa tartışmasız yeni bir soluk getirdik” diye konuştu.
2001’de 40 bin olan üye sayısını AK Parti İktidarı döneminde 10’a katlayarak 400 bine çıkaran ve böylece Türkiye’nin en büyük memur sendikası haline gelen Memur-Sen’e üye olmak için başvurduğu Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’ndan (ITUC) şok bir yanıt geldi. 2006’daki başvurusu reddedilen Memur-Sen’in geçen yıl Ağustos ayında yaptığı başvurunun da reddedildiği ITUC tarafından yazıyla bildirildi.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu Kongrede yaptığı konuşmada, sendikaların insan hak ve özgürlüklerini merkeze alan, sorunun parçası olmayıp, çözümün parçası olan sivil toplum örgütleri olması gerektiğini vurgulayarak, “Eğitim-Bir-Sen kurulduğu günden bugüne kadar problemlerin çözüme kavuşturulmasına yönelik ciddi akademik çalışmalar yapmıştır. Sendikacılığı sadece sokakta değil, masada yapan bir sendikadır. Eğitim Bir-Sen’in yaptığı çalışmaları takdirle izliyorum. Bize iletilen raporları bizzat okuyorum, ekibimizle değerlendiriyorum. Bu raporlar, bize yol gösterici olmuştur” dedi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, salon tarafından büyük alkış alan konuşmasında, şu ifadelere yer verdi: ” Katsayı ve başörtüsü konusunda kırılma noktaları yaşandığı anlarda Eğitim Bir-sen’i yanlarında bulduklarını söyleyen Özcan, “Desteklerini hiç esirgemediler, kendilerine çok teşekkür ediyorum, kendilerine çok müteşekkiriz” dedi.
Memur ve memur emeklilerinin, 2011 yılı zamlarını belirleyen toplu görüşmelerde de yetkili Memur-Sen Konfederasyonu’nun, “görüşme öncesi hükümetle danışıklı dövüşle şike yaptığı” iddiaları tartışma yaratmıştı. Hükümetin kamuoyunda kendisine yakın bulunan Memur-Sen konfederasyonuyla 2011 yılı memur maaşlarıyla ilgili imzaladığı mutabakat zaptı, tartışma konusu olmuştu.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, YÖK Başkanına teşekkür ederek, “Sayın YÖK Başkanımızı tebrik ediyor, kutluyoruz. Eğitim Bir-sen üyelerinin takdirlerini kazandığını ifade etmek istiyorum” dedi. Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen’in, ülkenin demokratikleşmesine yaptığı katkılara da değinen Gündoğdu, Ortak Akıl mitingleri ile egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunu haykırdıklarını, İsrail’i Tel’in mitingleriyle akan kanın durmasını istediklerini, İstanbul Çağlayan Meydanı’nda “İsrail Vahşetine İsyan Mitingi”ne katılarak, zalime nefretlerini, mazluma desteklerini ortaya koyduklarını kaydetti.
ITUC tarafından Memur-Sen’e gönderilen 11 Mart tarihli yazıda, ITUC’un 2-4 Şubat 2011’de Brüksel’de gerçekleştirdiği Yönetim Kurulu toplantısında üyelik başvurusunun değerlendirildiği belirtildi. Yazıda şöyle denildi: “Yönetim Kurulumuz, Memur-Sen’in Ağustos 2010’da başvurduğunu ve daha önce de Uluslararası Hür Sendikalar Konfederasyonu ICFTU’ya yapılan başvurusunun 2006 yılında reddedildiğini dikkate aldı. 2006’dan bu yana örgütünüzün yaşadığı gelişmeler, istişare sürecinin olumsuz sonuçları ve Memur-Sen’in bağımsız karakterinin tartışılabilir olması durumu göz önüne alınarak, başvurunuzun dikkate alınmamasına kadar verilmiştir.”
***
Şimdi Başlıktaki soruya yanıt verelim, doğru yanıt: “İKİSİ DE”. Eğitim Bir-sen Kongresinde “içeriden” tarif edilen Memur-Sen ile ITUC tarafından “dışarıdan” tanımlanan Memur-Sen arasında bir fark yoktur. Farklı dillerde telaffuzu değişse de sarı, sarıdır sadece…
Cansel Güven
